Hayatım boyunca bir türlü anlayamadım. Bordro mahkûmu memurlar, işçiler, çiftçilik ve hayvancılıkla ancak karnını doyurabilen insanlar nasıl olur da sağcı kapitalist partileri desteklerler. Kendi mideleri açlıktan guruldarken, çocukları, torunları okulda yetersiz beslenmeden fenalaşırken hangi akla hizmet bu vahşi neo-liberal, muhafazakâr partilere oy verirler?
Neymiş, sosyal devletçi, eşitlikçi, karma ekonomi taraftarları solcuymuş! Solcular komünistmiş! Komünistler dinsizmiş!
Bu da benim kafamdaki paradoks.
Bazen ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. 8-9 bin lira maaşla geçinmek zorunda olan milyonlarca insanımız var. Bu miktardaki maaşın ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Meydanlarda hamasi konuşmalar yapan adam ve kadınların Boğazda veya Çukurambar’da yedikleri bir balığın fiyatı. İnsanlar o parayla bir ay geçinip çocuklarını okutuyor, büyüyenleri evlendiriyor.
Geçtiğimiz günlerde bacanaklara gittik. Yaz akşamı birkaç kadeh atarız diye yaşadığımız küçük ilçede bir taksi çağırdık. Gece dönüş yolunda benim gibi, yaşını başını almış bir adamcağız turistik bir ilçede yaz aylarında başkasının arabasında taksicilik yapıyormuş. “Aileden kalma bir yazlığımız var, torunlar yanımızda tatil yapıyor, çocuklar da yıl boyu çalışıyorlar” dedi. Gücü yettikçe çalışıp, yorulduğunda birkaç gün dinlenip torunlarını denize götürüyormuş.
“Yıl boyu burada mı yaşıyorsunuz?” diye sordum. “Nerede beyefendi, bu devirde çocuk okutmak kolay mı? Oğlum ve gelinim çalışıyor. Yakında okullar açılacak, biz de hanımla torunları alıp İstanbul’a döneceğiz. Torunları sabah okula ben bırakıyorum, öğleden sonra da yine ben alıyorum. Anne ve babaları gelinceye kadar biz bakıyor, göz kulak olup karınlarını doyuruyoruz, biraz para artırabilirsek torunların ihtiyaçlarını karşılıyoruz.” dedi. Geliri ne kadardır, nereden emeklidir sormaya utandım. Gece saat ondan sonra eve dönüyorduk. Boğazım düğümlendi. Zavallının yüzü çok yorgun görünüyordu. Dua etmekten ve biraz bahşiş bırakmaktan başka yapacak bir şeyimiz yoktu. O gece aklımdan çıkmadı, sabaha kadar uyuyamadım. Toruncuklarının okul ve kırtasiye masraflarını karşılamak için altmışlı yaşlarında gece yarılarına kadar direksiyon sallayan bir adamcağız. Allah güç kuvvet versin. Dedim ya Boğazda veya Çukurambar’da bir iki kere balık yemenin bedeli, ilerleyen yaşlarında bile yorgunluktan bitap düşmüş insanların gece gündüz çalışmasına karşılık geliyor. Bu nasıl bir gelir adaletsizliğidir? Bu nasıl vahşi bir kapitalizmdir?
Hayatım boyunca bir türlü anlayamadım. Bordro mahkûmu memurlar, işçiler, çiftçilik ve hayvancılıkla ancak karnını doyurabilen insanlar nasıl olur da sağcı kapitalist partileri desteklerler. Kendi mideleri açlıktan guruldarken, çocukları, torunları okulda yetersiz beslenmeden fenalaşırken hangi akla hizmet bu vahşi neo-liberal partilere oy verirler? Neymiş, sosyal devletçi, eşitlikçi, karma ekonomi yoluyla planlı programlı kalkınma taraftarları solcuymuş! Solcular komünistmiş! Komünistler dinsizmiş! Bu da benim kafamdaki paradoks. Ne diyeyim? Allah herkesin müstahakını versin.
Pandemi döneminde ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, başta olmak üzere bütün gelişmiş kapitalist ülkeler sosyal devlet olmanın kıymetini ve gerekliliğini gördüler. Devlete vergi ödeyen tüm vatandaşları ile yabancılara nakit para yardımı ve ücretsiz tedavi olanağı sağladılar. 2020-2021 kışında tam da pandeminin patladığı dönemde yeni doğan torunumuzun bakımına ve kızımıza yardımcı olmak için kışı New York’ta çocuklarımızın yanında geçirdik. Bire bir şahidim. Biz ne yaptık? Nass dedik mas dedik, tüm dünyanın tersine faizi düşürdük, enflasyonu patlattık, dövizi zıplattık. Yazık değil mi bu halka?
Başkalarını bilmem ama ömrünü vatanına, milletine adamış sadık bir Türk vatandaşı olarak ben ve eşim bu muameleyi hak etmiyoruz. Koca bir milletin vatandaşlarına ahlaksızca, şerefsizce, namussuzca küfreden birkaç müteahhit daha çok kazansın diye bizler bu ilerleyen yaşımızda torunlarımız için bir şeyler yapamayacaksak neden koca bir ömrü devletimize ve milletimize adadık? Bu yaşta sersefil olup çoluk çocuğumuza muhtaç edilmek için mi? Bize bu günleri yaşatanlar her kimse hepsine lanet olsun.